Meclis Tutanakları 24 Ocak 1920 11.sayfa





Kaynaklar:

https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d01/c001/tbmm01001002.pdf
https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d01/c001/ehttbmm01001002.pdf




Lugatim.com


BİTTABİ

(ﺑﺎﻟﻄّﺒﻊ) zf. (Ar. harf-i cer bi- ve ṭab‘ “tabiat, huy”un harf-i tarif almış şekli et-ṭab‘ dan bi’t-ṭab‘) Tabiatiyle, tabiî olarak, elbette: 

KEMÂKÂN

(ﻛﻤﺎ ﻛﺎﻥ) zf. (Ar. kemā “gibi” kāne > kān “oldu” ile kemā-kān) Eskisi gibi, eskiden olduğu gibi, evvelki gibi

HATVE

(ﺧﻄﻮﻩ) i. (Ar. ḫaṭve)
1. Adım: 

İNDİRAS

(ﺍﻧﺪﺭﺍﺱ) i. (Ar. ders “izini mahvetmek, silmek”ten indirās) Adı sanı silinme, eseri kalmayacak şekilde yok olma:

MÜCÂSERET

(ﻣﺠﺎﺳﺮﺕ) i. (Ar. cesāret “atılgan olmak”tan mucāseret) Cesâret etme.

DERPİŞ

(ﺩﺭﭘﻴﺶ) i. (Fars. der- eki ve pіş “ön” ile der-pіş) Göz önünde bulundurma, göz önüne alma:

İCTİSAR

(ﺍﺟﺘﺴﺎﺭ) i. (Ar. cesāret “cesur olmak”tan ictisār) Cesâretlenme, korkmadan atılma

BEDÎHÎ

(ﺑﺪﻳﻬﻰ) sıf. (Ar. bedāhet “âşikâr olmak”tan bedіhі) İspat gerektirmeyecek kadar açık, belli, âşikâr: Bu hikmetler bedîhîdir senin indinde elbette (Mehmet Âkif). 

MÜMESSİL

(ﻣﻤﺜّﻞ) i. (Ar. temsіl “benzetmek, tasvir etmek; oynamak”tan mumeѕѕil)
1. Bir kimse veya topluluk adına konuşma, karar verme yetkisine sâhip kimse, temsilci. 

MÂZUL

[l ince] (ﻣﻌﺰﻭﻝ) sıf. (Ar. ‘azl “uzaklaştırmak, yerinden ayırmak”tan ma‘zūl) İşten çıkarılmış, işine son verilmiş,

NÂBECÂ

(ﻧﺎﺑﺠﺎ) sıf. (Fars. olumsuzluk bildiren nā-, be- eki ve “yer” ile nā-be-cā) Uygun olmayan, yersiz, uygunsuz, münâsebetsiz:




Yorumlar